| 
       
  | 
    
| 
       Türkiye'nin En Kapsamlı Kitap Özetleri Web Sitesi  | 
    
Diğer Kitaplar
YÜREĞİNİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE GİT
(YAZARI SUSANNA TAMARO OLAN BU KİTAP YAŞLI BİR KADININ YALNIZLIĞINI, BEKLENTİLERİNİ VE PİŞMANLIKLARINI ANLATIR. TORUNUNA YAZDIĞI MEKTUPLARLA DUYGUSAL BİR SÜRÜKLENMEYE UĞRATIR. BU KİTAP 158 SAYFADIR.)
80 yaşındaki anneanne, Amerika’ya okumak için giden torununa, bir vasiyet ve itiraflar niteliğinde, torununa göndermediği mektuplar yazar.
             Torununu çok seven kadın, 
  kendi ailesinden baskı görerek büyüdüğü için kızı ve torununu özgür büyütmek 
  istemiş, onların hayatlarına karışmak istememiştir.
             Bu kadın, dostluk ve 
  karşılıklı fikir alışverişine dayalı bir evlilik hayal etmiştir. Fakat kocası 
  sessizdir ve sadece evli olmak için onunla evlenmiştir. Çocuk sahibi olmak 
  ateşiyle yandığı için babası kaplıcalara gitmesini önerir. 
  
             Kaplıcaya gittiğinde 
  kafasındaki ideal erkekle tanışmış, bir sonraki yıl gene onunla buluşmuş ve 
  ondan hamile kalmıştır. Kocası bunu sezmiş olsa da belli etmemiştir.
             Kızını özgür büyütmek uğruna 
  onu başıboş bırakmıştır. Zaten kızının babasının bir trafik kazasında ölmesi 
  onu bir dönem sarsmış, kızıyla hiç ilgilenmemiştir.
             Kocası ise kızı on 
  altısındayken ölmüştür.
             Kızı, kadının vücuduna sahip 
  olduğunu ve erkeklerin ihtiyaç giderici varlıklar olduğunu düşünür. Çıkmış 
  olduğu Türkiye turundan karnında babası belirsiz bir bebekle dönmüştür.
             Kızı bir psikanalizciye 
  sürekli gider. Bu adam aslında doktor, değil bir dolandırıcıdır. Kıza bazı 
  senetlerinde kefillik yaptırmıştır. Kız bunu ödemek için para arar. Annesi onu 
  bu konuda sürekli uyardığı için para vermek istemez. Ayrıca babasının başka 
  biri olduğunu söyler. Kızı trafik kazasında ölür.
             Torununa bakmaya başladığında 
  çocuk o zamanlar küçüktür. Zamanla annesi gibi asi olmuştur. Okumak için 
  Amerika’ya gideceğini, dönünceye kadar mektuplaşmamalarını söyler. Aksi 
  taktirde bir psikanalizciye başvuracağını söylemesi üzerine ninesi gitmesine 
  izin verir. 
  
             Ninesinin yazdığı mektuplar 
  ona olan sevgisiyle doludur. 
  
             Yaşlı kadın torunu gittikten 
  bir ay sonra hastalanmış, hastaneye kaldırılmıştır. Torununa yazdığı 
  mektuplarda geldiğinde kendisini bulamayacağını yazar.
             (Mektuplarda geçen çarpıcı 
  bazı sözler:
             “Aşkın en önemli niteliği 
  güçtür. Ama güçlü olabilmek için insanın kendisini sevmesi gerekir; kendini 
  sevebilmek için de insan, kendisini derinlemesine tanımalı, kendi hakkında her 
  şeyi, en gizli kabullenmeli, en zor şeyleri bilmelidir.”
             “Her zaman yapılan yanlış 
  nedir, bilir misin? Yaşamın değişmez olduğunu sanmaktır.”
             “İlişkilerdeki kolaylık aşkı 
  ucuzlatıyor, hafifletiyor.”
            “Ölüler yokluklarıyla değil, 
  daha çok onlar ve bizler arasında söylenemeyenler yüzünden acı verirler.”)